Artık insanları sevemiyorum..Yaşadığım toplumu sevemiyorum.. Utanıyorum..
1)İş ilanı verince altına gelen saçma sapan sorular, yorumlar.. Be kardeşim bu kadar ciddiyetsizlikten sonra bu adam/kadın seni işe alır mı? Bir düşün.
2) Uçakta valizini kabin bagajından indirmesine yardım ettiğin, sen bayan olmana rağmen, diğer bayanın teşekkür etmeden götünü dönüp gitmesi.. Be kadın yuh! Annen sana hiç mi terbiye öğretmedi.
3)Yukarıdan aşağıya bahçeye süs eşyası düşürüp kırılınca aşağı inen komşunun, elinde süpürgesiz gelip süs eşyasını alıp gitmesi, kırıklarını geride bırakması. Be Allahın kulu bir süpürge iste yalandan bari, biz de deriz ki ziyanı yok hallederiz. Öküz İnsan!
4)
5) Ve insan
”Kadın değil, Keçi boynuzuyuz!
Sayelerinde çırılçıplak geziyoruz memlekette. Gözlerini, sözlerini eksik etmiyorlar çünkü üzerimizden. Ne kadar giyinsek de fark etmiyor, kafalarında hep çıplağız biz. Kıyafet özgürlüğümüz elimizden alındığı gibi, bedenimiz de bize ait değil.
Memelerimiz var mesela; ama bizimle alakaları yok. Başbaka’nın şiddetle tavsiye ettiği üzere, doğuracağımız üç çocuk için, kutsal ailenin yapıtaşı, kutsal süt ünitesi onlar. Emzirme sutyeniyle sıkı sıkı korunsun, uslu uslu otursunlar. O kadar! Olur da elbisemizin penceresinden aksilik yapıp görünmeye kalkarlarsa vay hallerine! Elinde kumanda, kanal kanal gezen iktidar partisinin genel başkan yardımcısı düzeyinde muhatap alınıp kovulurlar.
• • •
Vajinamız var mesela; ama vajina dememiz ayıp. Böbrek, dalak gibi bir organ ama Başbakan yardımcısı tarafından yüz kızartan sözcükler listesine alındı. Yumurtalar izin verdiği sürece ayda bir kanıyor, adına regl deniyor ama o da ayıp. Kısık sesle ‘halam geldi’ dememize izin var. Bu eşsiz benzetmenin çıkış noktasını bulmak için geleneklerimizin karanlık dehlizlerine dalmaya hiç niyetim yok. Ama bu regl öyle ayıp bir şey ki, ramazanda toplum içinde yemek yiyen başörtülü kadınlar böylece regl olduklarını ilan etmiş sayıldıkları için, elbette ki bir erkek tarafından kınandı. Başörtülü bir kadın ramazanda oruç tutmuyorsa vajinası kanıyordur çünkü, misal şeker hastası olma ihtimali bu kafa için fazla bilimsel.
• • •
Dudaklarımız var bizim. Kırmızı çok yakışıyor. Ama işte, erkek üzerinde bir kilo keçiboynuzu yemişcesine afrodizyak etkisi yaratabileceğinden, THY’de kurum düzeyinde tartışıldı. Hostes kırmızı ruju sürünce ne olacak, servis yaparken, demli çay isteyen yurdum erkeğinin aktive olan testosteronu, kalbinde meydana getirdiği ritim artışıyla bedenini titretip, sıcak bardağı üzerine dökmesine neden olacak! Kırmızı rujuyla, “içecek ne alırsınız efendim” diyen kadının dudaklarının arasındaki bu büyük tehlikeye “dur” demek elbette yine erkeklerin işi.
• • •
Özgürlüklerimiz için sokağa çıktığımızda, devletin polisi saçımızdan sürükleyip, vura vura kalçamızı kırdığında, adı hatırlanmayan, -aslına bakarsanız gerek de duyulmayan-, Başbakan tarafından “ bir tane ‘kız’ mıdır, ‘kadın’ mıdır artık bilemem” olarak seslendiği insanlarız biz. Ya üzerinden etiketi sökülmemiş yeni bir tişört, ya paketi açılmış eski bir hediye… Çok afedersiniz o yüz kızartan vajinanın içindeki zar da bizim değil elbet, erkeğe sunmakla yükümlü olduğumuz, bize emanet edilmiş hazine o.
• • •
Eşşek gibi çalışırız ama emeğimiz bizim değil. Merdiven altlarında, pencere pervazlarında güvencesiz, üç paraya çalıştırılıp görmezden geliniriz. Kadının yeri evi tabii de, mecburiyet olunca… Gerçi iki ucu kakalı çomak! Kadınlar iş aradığı için işsizliğin yüksek olduğu, bakan düzeyinde ciddiyetle öne sürülmüştü. En iyisi gözden ırak olsunlar, erkeklerin istemeyeceği işleri yapsınlar, bir de çok kazanıp şımarmasınlar. Mazallah kendimize güvenimiz falan gelir, başlarım böyle hayata deyip, çekip gideriz! Gerçi bu asiliğin de çaresine bakılmış. Sokak ortasında öldürülmemizin önünde pek bir engel yok. Cezası, ‘namus temizliği’ne davetiye… Tahrik indirimi memleketin erkeklik haklarının en iyi avukatı.
• • •
Biz varız ama, biz bize ait değiliz. Başbakan düzeyinde dillendirilen kürtaj yasağı, “anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün,” şeklinde başkent belediye başkanı düzeyinde ve “tecavüze uğrayan doğursun, devlet bakar,” şeklinde de bakan düzeyinde ele alınmış; ancak dibin dibi olarak tanımlanabilecek olan açıklama, görevi insanlığa karşı işlenmiş suçları araştırmak olarak belirlenmiş meclis insan hakları komisyonu başkanından gelmişti. “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.”
• • •
Onlar, günde beş kadının öldürüldüğü, son on yılda kadın cinayetlerinin yüzde bin dört yüz arttığı memleketimizin iktidar temsilcileri. “Biz karısını kırk yerinden bıçakladıktan sonra sokak ortasında bırakan bir ahlaksız kocayı bu güne kadar duymamıştık” diye şaşıran Bülent Arınç’ın yol arkadaşları. Bugünlerde bir hayadır, iffettir almış yürüyor. Sıfırlanamayan paralarla, kirli ortaklıkla, özgürlüğü ve hayatı yalan dolanla elinden alınmış insanlarla, öldürülen çocuklarla, çekirdek gibi çitlenen işçilerle, tabutu bedeninden ağır çeken Berkin’le, onun acılı anasını yuhalatmakla falan ilgili değil. Mesele kahkaha; ama durum gülünç değil.
• • •
Kadınlar toplum içinde kahkaha atmasın, demek; kadın katillerinin “güldü, tahrik etti, vermedi, öldürdüm” savunmasının temelini oluşturuyor. Bu, komşumuz X efendinin ağzından dökülmüş bir saçmalık olsaydı, karşısına geçip katıla katıla güler, kapısını çalıp “kim o?” dediğinde, vajina der eğlenirdik. Ama değil… Bülent Arınç, AKP’nin kadına bakışını temsilen yaptığı konuşmayla gündemi değiştirmiyor, aksine on iki yıldır hiç değişmeyen kendi gündemlerini hatırlatıyor. Örtülü, örtüsüz bütün kadınların vücudunu, gözleri ve sözleriyle yıllardır çıplaklaştırmaları hiç gülünç değil, aksine çok korkutucu. Haramdan, kıyımdan değil de, vajinadan utanıp kahkahayla irkilen bir zihniyetten ve her gün kadınları hedef alan bu tacizden nasıl kurtulacağız? Asıl soru bu.”
Bunları yazmak cesaret ister de,anlamak için de adam olmak lazım!
(alıntı)
7) İşte bu yüzden....
21.Yüzyılda İnsan hayatının küçümsendiği bir ülkede yaşadığım için..
Soma Maden Kazası
8)Otoparkta çizginin üstüne parkedip iki arabalık yer işgal eden insancıklar yüzünden.. buna engelli yerine parkeden beyinsel engelliler, yokuş önüne araba koyan hamamböcekleri de dahil..
9)İş anlaşması yaptıktan sonra ve eksiksiz verilen hizmet akdinin sonunda ekstradan indirim isteyen, "yaa onuda alma" diyen hadsizler yüzünden..
10)Kadın Tecavüzleri ve tacizleri, Çocuk tacizleri ve tecavüzleri, erkek taciz ve tecavüzleri yüzünden, kısaca insancıkların sapıklık ve sapkınlıkları yüzünden..
11)İnsanlar alışveriş merkezi kapı çıkışlarında, otobüs duraklarında ve kafelerde etrafta alerjisi,astımı olan var mı, çocuk bebek var mı diye düşünmeden umarsızca pöfür pöfür sigara içtikleri için..
12)Toplu taşıma araçları, uçaklar ve tuvaletlerde parfüm şişesini üzerine boşaltan kadınlar olduğu için.. Sarımsak soğan kokan, yada domuz gibi ter kokan erkek ve kadınlarda buna dahil.. Yahu toplumsal yaşamanın sırları diye çip takmak lazım bunların beynine..
13)Kitap okumayan bir toplumda yaşadığım için.. Hatta ömrü boyunca kitap kapağı açmamış insanların yaşadığı bir toplumun mensubu olduğum için..
14)Gazeteler ve Medya yozlaşmış ve satılmış olduğu için..
15) Görevlerini kötüye kullanan Memur ve, insanlara ve hayvanlara Şiddet göstermenin ve taciz etmenin, omzunda taşıdığı arma sayesinde doğal bir hakkı olduğunu düşünen Polislerin, zabıtaların vs. olduğu bir ülke olduğu için..
15)Kapitalizme elini ayağını kaptırmış ve bu yüzden tüm geleneksel olumlu değerlerini kaybetmiş, sadece para için bir çok kötü şeyi normal algılayan bireylerin yaşadığı bir toplumun mensubu olduğum için..
16)Motorsikletin çalındığında, karşında duran memur "sen unut onu artık giden gitmiştir" diye polislerin olduğu, İş yerine hırsız girdiğinde, kamera görüntüleri olmasına rağmen, "eşyaların üzerinde belirli bir işaret yada baş harfi var mıydı, ancak öyle buluruz" (aslında çalıntı malların piyasaya tekrar satıldığı yerleri bilmelerinden ileri geliyor bu soru) dediği için, güvenlik hizmetinin sadece zengin ve dayı oğlu kesimine çalıştığı bir toplumda yaşadığım için..17) İş ilanınızda yazan telefon numarasını aramak yerine arkadaşıyla sohbet edermiş gibi whatsapptan yazan kültürsüzler olduğu için..
18) Parkta oturup doğanın bütün nimetlerinden yararlanıp sonra hayvan gibi arkalarında pisliklerini bırakan insanlar yüzünden.. Ve çocuklarının sürekli arkasını toplayıp onlara çöp atmasını ,arkasını toplamasını, temizleme kültürünü vermeyene öküz anneler olduğu için.. buna tuvalet temizliği de dahil..
19) Yaşadıkları ekonomik rekabet hırsını çocuklarının üzerinde uygulayan onları sınavdan sınava dershane den dershaneye yarış atı gibi koşturan, not için Öğretmenlere baskı ve zulüm yapan, sadece öğretmen olduğu için bile saygı duyulması ve yanında olunması gereken öğretmenlerin uğradığı saygısızlıklar, hakaretler, psikolojik ve fizyolojik şiddetin .konu çıkarmış aileler/insancıklar olduğu için..
DAHA ÇOK MADDE GELECEK, İSTEDİĞİNİZ MADDELERİ bettoarc@yahoo.com adresine yazarsanız ekleyebilirim.